BBC’nin haberine göre, yapay zeka ve yüz tanıma teknolojisi duygu analizi için Sincan’daki Uygurlar üzerinde denendi. 

Kimliği gizli tutulan bir yazılım mühendisinin BBC’ye verdiği bilgiye göre bölgedeki polis merkezlerinde bu sistem mevcut.

Güvenlik nedeniyle kimliğinin gizli tutulması şartı ile BBC’nin Panaroma programına konuşan mühendisin çalıştığı şirketin adı da gizli tutuluyor.

Mühendis, Panorama programına, duygu tanıma sisteminin yerleştirildiğini iddia ettiği, beş tutuklu Uygur’un fotoğrafını gösterdi ve “Çin hükümeti, Uygurları laboratuvarlardaki denekler gibi kullanıyor, deneklere 3m mesafeye duygu tespit kamerası yerleştirdik. Yalan makinesine benziyor ama daha ileri bir teknoloji” dedi.

Mühendis, duygu tanıma sistemlerinin yüz ifadelerini ve hatta ciltteki dakikalık değişimleri analiz edebildiğine dair kanıtlar gösterdi.

Veriler Daire Grafikle İfade Ediliyor

Mühendisin söylediklerine göre yazılım verileri ifade etmek için daire grafik kullanıyor. Grafikteki kırmızı alanlar zihnin negatif veya huzursuz hissettiği anları ifade ediyor. Mühendis, yazılımın “kesin delil olmadan hükme varılma amaçlı kullanıldığını” iddia etti.

Colorado Üniversitesi’nden Darren Byler’a göre Uygurlar, yerel bölge yetkililerine düzenli olarak DNA örnekleri vermek zorunda kalıyor, dijital taramalardan geçiriliyor ve çoğu hükümetin geliştirdiği, rehber ve mesajlar dahil birçok veriyi toplayan, cep telefonu uygulamasını indirmeye zorlanıyor. 

Byler, “Uygur hayatı artık veri oluşturmaktan ibaret. Herkes cep telefonunun yanında taşınması zorunlu bir şey olduğunu biliyor. Taşımazsanız gözaltına alınabilirsiniz, takip edildiğinizi biliyorlar. Kaçış yokmuş gibi hissediyorlar” dedi.

Daire grafiği
Sistemdeki daire grafiğindeki veriler renklere göre ayrılıyor. Kırmızı, ‘huzursuzluk, olumsuzluk’ hissinini yansıtıyor. görsel: BBC

Verilerin çoğu “Entegre Ortak Operasyonlar Platformu” adı verilen sistem içinde toplanıyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, bu sistemin şüpheli davranışları tespit ettiğini söylüyor.

Richardson sistemle ilgili şunları söyledi: “Sistem, onlarca farklı yasal davranış türleri hakkında bilgi topluyor. Buna, ön kapı yerine arka kapıdan çıkmak, kendilerine ait olmayan bir arabaya yakıt koymak da dahil. Yetkililer şimdi insanların evlerinin dış kapılarına QR kodu yerleştiriyor. Böylece, evde kimin bulunması gerektiğini, kimin bulunmaması gerektiğini kolayca öğrenebiliyorlar.”

“1984 Distopyası”

Amerika merkezli güvenlik araştırma grubu IPVM, bazı şirketlerin patentlerinde, Uygurları tanımaya yönelik özel ürünler olduğuna dair kanıtlara ulaştığını söylüyor.

Huawei ve Çin Bilim Akademisi’nin Temmuz 2018’de yaptığı bir patent başvurusundaki yüz tanıma programı için, bireyleri etnik özelliklerine göre ayırt edebilme özelliği bulunduğu belirtiliyor.

İlgili haberimiz

Huawei ise grubun araştırmasına yanıt olarak “teknolojinin, toplumun herhangi bir üyesine ayrımcılık veya baskı amaçlı kullanılmasını onaylamadıklarını” söyledi ve faaliyetlerinin “hükümetten bağımsız” olduğunu ifade etti.

IPVM, Huawei’nin ‘Bir Kişi, Bir Dosya‘ adlı bir teknoloji geliştirdiğine ilişkin de belgelere ulaştı. IPVM’den Conor Healy sistemi şöyle anlattı:

“Her bir birey için hükümet kişisel bilgileri, siyasi faaliyetlerini, ilişkilerini topluyor… bu kişinin davranışlarının anlaşılması, ne tür bir tehdit oluşturabileceğinin tespit edilmesi için her türlü veriyi topluyor. Her türlü muhalefeti imkansız kılıyor ve hükümete vatandaşlarının davranışlarıyla ilgili gerçek tahminler yaratıyor. Bir hükümetin bu tür analizler yapma kapasitesine sahip olacağını George Orwell bile hayal edememiştir.”

Huawei, “Bir Kişi, Bir Dosya” sisteminin geliştirip geliştirilmediği sorusuna doğrudan yanıt vermedi ama şirketin hükümete bağımlı çalışmadığını ifade etti.

Hikvision kamerası
Hikvision gözetim kameralerı dahil bir dizi teknoloji geliştiriyor. görsel: VCG

IPVM ayrıca, Hikvision’e ait, Uygurların tespit edilmesi için geliştirilen bir yapay zeka kamerasının reklam belgelerine ve bir diğer teknoloji devi Dahua‘ya ait, yine Uygurları tespit eden bir yazılıma ulaştıklarını da iddia etti. 

BBC’ye konuşan Çin’in yapay zekadan sorumlu Ulusal Komitesi Başkanı Dr. Lan Şue, patentlerden haberdar olmadığını belirtip “Çin’in dışında bu tip suçlamalardan çok var. Çoğu doğru değil. Sincan yerel hükümetinin gerçekten Sincan halkını koruma sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Eğer bu bağlamda teknoloji kullanıldıysa bu da gayet anlaşılır bir durum” dedi.

Sürekli Gözetim Sürekli Takip

Dünya üzerinde bulunan yaklaşık 800 milyon gözetim kamerasının yarısı Çin’de bulunduğu düşünülüyor.

Hu Liu, Chongqing şehrinde sokakta.
Gazeteci Hu Liu hayatının her anının gözetlendiği hissine kapıldığını söylüyor. görsel: BBC

Çin’de Chongqing gibi akıllı şehirde şehir altyapısına hali hazırda yapay zeka entegre edilmiş durumda.

BBC Panorama’ya katılan Chongqing merkezli araştırmacı gazeteci Hu Liu, şöyle konuştu:

“Evden çıkıp asansöre adım attığınızda sizi bir kamera görüntüler. Her yerde kamera var. Ben bir yere gitmek için evden çıktığımda taksi çağırıyorum, taksi şirketi verileri hükümete yüklüyor. Sonra birkaç arkadaşla buluşmak için bir kafeye gidebilirim. Orada da yetkililer kafedeki kameralarla yerimi öğrenebiliyor.Bazı arkadaşlarımla buluştuktan sonra hemen hükümetin benimle temasa geçtiği zamanlar olmuştu. Beni ‘Bu kişiyle bir daha görüşme, bir daha şöyle yapma, böyle yapma’ uyarıları yaptılar. Yapay zeka yüzünden saklanacak yerimiz kalmadı.

kaynak
BBC
independent.co.uk
kapan görsel: DW