2019 yılının Aralık ayında Çin’de başlayan ve sonrasında Avrupa başta olmak üzere tüm dünyaya yayılan Covid-19, çok kısa sürede küresel düzeyde birçok alanda büyük değişimler başlatmıştır. Güvenlik sektöründe sıkça kullanılan termal kamera, nesne tespiti, yoğunluk ölçümü ve temassız kontrol araçlarının önemi artmış ve bu araçlar gündelik yaşamın bir parçası haline gelmiştir.

Görsel : Sensormatic

Yeni İhtiyaçlar ve Yeni Ürünler

Devlet dairesi, alışveriş merkezi, havalimanı ve okul gibi insan yoğunluğunun arttığı noktalarda kurallar sıkılaşmakta, denetimlerse zorlaşmaktadır. Bu noktalara giriş HES kodları ile sağlansa bile insanların vücut sıcaklıkları, bina girişlerinde, gerek termal kameralar gerekse temassız ateş ölçer ile takip edilmektedir.

Güvenlik sektöründe kullanılan bazı ürünler, ortaya çıkan bu yeni ihtiyacı karşılamak, denetimleri kolaylaştırmak ve hızlandırmak için, üreticiler tarafından yeniden şekillendirildi. Termal kameralar; ateş ölçümü, maske kontrolü ve hatta yüz tanıma özellikleriyle birleştirilerek kritik noktalarda önemli bir çözüm haline geldi.

Teması azaltmak için temassız geçiş sistemleri, sosyal mesafeyi korumak için sosyal mesafe uyarı sistemleri, kalabalığın önlenmesi ve ortamda bulunan insan sayısının kontrol altına alınabilmesi için kişi sayma sistemleri önem kazandı ve bu ürünlere olan talep artmış durumda.

Ayrıca temasın bu derece tehlikeli olduğu pandemi döneminde parmak okuma, avuç okuma, şifreli giriş gibi temas gerektiren sistemler de popülaritesini kaybedecek gibi duruyor.

Covid-19 sürecinde göze çarpan trendlerden birisi de DIY (Do It Yourself) projeleri. Karantina ve evde çalışma sürecinde insanlar, dışarıdan yardım almadan, pek çok ihtiyacını kendi kendine karşılamayı tercih etmeye başladı. Online sipariş ettikleri tak-çalıştır güvenlik ürünleri ile kendi kamera sistemlerini, alarm sistemlerini kurma yolunu tercih edenlerin sayısı arttı.

Tehlikenin Tanımı Değişti

Pandemi hayatımıza girmeden önce, yüz tanıma sistemleri, maskeli (herhangi bir şekilde yüzü örtülü) insanları kötü niyetli olarak sınıflandırıp sisteme alarm gönderiyordu. Fakat pandemiyle beraber gelen maske takma zorunluluğu işleri biraz tersine çevirdi. Artık insanlar maske takmadığında sistemin alarm vermesini istiyoruz.

Hem maske takılması hem de maskeli yüzün tanınabiliyor olması gerekiyor, hal böyle olunca adını sıkça duyduğumuz güvenlik şirketleri maskeli yüzleri de tanıyabilen teknolojileri geliştirmeye başladı.
Hanwang, Dahua, Hikvision ve ZKTeco maskeli yüzleri tanıyabilen teknolojiye sahip firmalardan birkaçı.


Göz çevresinden elde edilen verilerle yüz tanıma yapılabiliyor

Burun bölgesinin de maske ile kapatılması sonucunda yüz tanıma ile sağlanan diğer verilerin kullanılmaması şirketleri harekete geçirdi. İris tarama ve göz bölgesinde oluşan kırışıklık algılamaları ile algoritmalarını değiştiren çoğu şirket, yeni normale adapte olmuş durumda. Geliştirilen yeni sistemin maske takmayan kişiler yüzde 99.5, maske takan kişilerde yüzde 95 doğruluk oranıyla çalıştığı belirtiliyor.

Karantina ve Evden Çalışma

Pek çok firma tamamen veya departman bazında evden çalışma sistemine geçiş yaptı. İşyerinde yapılan pek çok iş artık online olarak yapılıyor. İşleri online’a taşımak kolaylıklar yanında riskleri de beraberinde getiriyor.

İnsanların evde kaldıkları süreç ikametgâhlardaki hızsızlık oranını düşürürken, boş kalan veya daha az personelle çalışan iş yerleri daha çok hızsızlık olaylarına maruz kalmaya başladı.

Europol’ün gerçekleştirdiği “Catching The Virus” araştırmasına göre siber suçlar, Covid-19 ile faaliyeti en çok artan suç türü olarak listede yer alıyor. Siber suçlular, hedef aldıkları kişilerin korkularını yöneterek amaçlarına ulaşabiliyor. Oltalama (phishing) ve fidye yazılımları, Covid-19 sürecinde en sık kullanılan iki saldırı türü olarak öne çıkıyor ve bundan etkilenenlerin de ilerleyen günlerde katlanarak artması bekleniyor.


kaynakça
istanbul.gov.tr
europol.europa.eu
bbc.com

straitstimes.com