IoT’nin kısa tarihi ve güvenlik sektörüne etkileri
IoT (Internet of Things) veya Nesnelerin İnterneti, günümüzün teknolojik dünyasının en hızlı büyüyen alanlarından biri olarak dikkat çekiyor. Peki herkesin dilindeki IoT tam olarak neyi ifade ediyor? Aslında IoT, bir ağa bağlı cihazları, bu cihazların kendi aralarındaki ve bulut sunucularla olan iletişimini sağlayan teknolojiyi tanımlayan bir terim. IoT cihazlar kendi aralarında ve sunucularla haberleşerek devasa boyutta sistemler ve buna bağlı olarak büyük veriler oluşturuyor.
Peki nasıl oldu da IoT cihazlar hızla hayatımızın bir parçası olmaya başladı. Buradaki en önemli pay şüphesiz teknolojinin gelişmesi ile mikroçiplerin daha küçük ve daha hızlı hala gelmesi. Aynı zamanda iletişim teknolojisindeki gelişmeler, artan band genişlikleri ve internet hızı bu teknolojinin her az bizim hayatımıza dokunmasını sağlıyor.
Dilerseniz tarihte kısa bir yolculuğa çıkıp aslında IoT cihazlarının ilk örneğini hatırlayalım. 1982 yılında henüz ortada Internet diye birşey bile yok iken Carnegie Mellon Üniversitesi öğrencileri kampüs içerisinde bulunan Coca Cola otomatını üniversitenin ağına bağlayarak içerideki içecek sayısını uzaktan kontrol etmeye başardılar. Herkes Coca Cola’yı sevmese de bu icat herkesin beğenisini kazandı.
1989 yılında dünyadaki ilk web sayfasının yayınlanmasının ardından John Romkey 1990 yılında internet üzerinden açılıp kapatılabilen bir ekmek kızartma makinesi yaptı. Daha sonra, 1993 yılında, Cambridge Üniversitesi’ndeki mucit ruhlu insanlar kahve makinesinde ne kadar kahve kaldığını gözlemlemek için dünyanın ilk Webcam’ini geliştirdiler. O günden beri baş döndüren bir hızla gelişen teknoloji sayesinde diş fırçamızı bile Internet’teki arkadaşlarıyla sohbet ederken bulduk.
Bugün herbirimizin cebindeki telefon, kolundaki egzersiz saati, mutfağındaki air fryer, banyosundaki tartısı, salonundaki ampüller derken IoT cihazlar farkında olalım yada olmayalım hayatlarımızın bir parçası oldular.
Endüstride IoT Kullanımı
IoT cihazların hayatımıza konfor kattığı gibi aynı zamanda endüstrileri de değiştiriyor. Bu teknoloji, üretim süreçlerinde verimliliği artırmak, maliyetleri düşürmek, hataları azaltmak ve daha hızlı kararlar almak gibi birçok fayda sağlayor. Dilerseniz bu alanlara bir göz atalım :
Akıllı Üretim:
IoT teknolojisi, akıllı üretim sistemleri ile birleştirilerek, üretim süreçlerini otomatize ediyor ve daha verimli hale getiriyor. Bu sayede, üretim hatlarında meydana gelen hatalar azalıyor ve üretim sürecindeki verimlilik arttırılmış oluyor. Akıllı üretim sistemleri, üretim sürecindeki verileri toplayarak, gerçek zamanlı olarak izlenebilir ve analiz edilebilir hale getiriyor.
Akıllı Enerji Yönetimi:
IoT teknolojisi sayesinde akıllı enerji sistemleri, enerji tüketimini izleyebiliyor ve yönetebiliyor. Bu sayede, enerji tasarrufu sağlanarak enerji maliyetleri düşürülüyor.
Akıllı Lojistik:
IoT teknolojisi, uzun zamandır lojistik süreçlerinde kullanılıyor. Araç ve varlık takip sistemleri sayesinde gerçek zamanlı olarak bu varlıklar izlenebiliyor. Bu sayede, aracınızın nerede olduğu, siparişinizi getiren kuryenin ne zaman eve vuracağı gibi bilgiler doğru ve hızlı bir şekilde elde ediliyor.
Akıllı Tarım:
IoT teknolojisi sayesinde akıllı tarım sensörleri kullanılarak su ve gübre kullanımı optimize ediliyor ve bu sayede üretimde artış sağlanırken kaynaklarının doğru kullanımı sayesinde çevreye olan olumsuz etkiler minimize edilmiş oluyor.
Akıllı Güvenlik Sistemleri: Bu konuya aşağıdaki başlıkta detaylı olarak değineceğiz.
IoT Teknolojisinin Güvenlik Sektörüne Etkileri
1996 yılında Axis Communications dünyadaki ilk IP kamerayı geliştirdi. Güvenlik sektörüne yönelik ilk kamerayı ise 1999 yılında Mobotix piyasaya sürdü. Bu tarihten itibaren güvenlik sektöründe de büyük bir dönüşüm başladı (ilgili yazımız için tıklayın). Günümüzde IoT teknolojisinin gelişmesi ile yine bir dönüşüm ile karşı karşıyayız.
Bu dönüşüme güvenlik sektöründeki distribütör firmalardan, bayilere, entegratörlere, çözüm ortaklarına kadar tüm paydaşların gereken önemi göstermesi hayati önem taşıdığını düşünüyoruz.
Evimize konfor getiren IoT teknolojisi aynı zamanda güvenlik ürünlerine de basit alternatif çözümler sunuyor. Üstelik diğer IoT cihazlarınızla etkileşime giren akıllı güvenlik çözümleri siz evinizden çıkarken ışıkların otomatik olarak kapanmasını, prizlerin devredışı bırakılmasını ve alarm sisteminizin devreye girmesini sağlıyor.
Xiaomi, Anker gibi markaların hızla popülerliğini arttıran IoT çözümleri güvenlik sektöründe faaliyet gösteren devlerin de ilgisini çekti. Dahua, IMOU markası ile Hikvision ise EZVIZ markası ile IoT sahnesine çıktı. Bunun yanında dünyada ve Türkiye’de IoT cihazlarını kontrol etmenizi ve izlemenizi sağlayan bir çok platform devreye girmeye başladı:
- Geleneksel güvenlik bir güvenlik kamerasını doğrudan buluta kayıt yapan IoT kamerası haline getiren ve kameralara yüz tanıma, duygu analizi, kişi sayma gibi gelişmiş özellikler kazandıran IoT platformu Eviocam,
- Yüzlerce farklı kategoride yer alan yüzbinlerce farklı cihazı tek uygulama üzerinden yönetilmesini sağlayan Tuya,
- Tamamen Türk mühendisler tarafından geliştirilen, farklı marka / model güvenlik sistemleri ve IoT cihazlarını tek bir uygulama üzerinden kontrol etmenizi ve sağlık durumlarından anında haberdar olmanızı sağlayan Hybrone,
- Yine Türkiye’de geliştirilen ve işletmelerdeki varolan kameraları kullanarak işletme verimliliği, enerji verimliliği ve güvenlik verimliliği konusunda yapay zeka tabanlı çözümler sunan Eyedius,
- İnşaatları periyodik olarak yüksek çözünürlükte fotoğraflayan, tamamen kablosuz olarak çalışan, yazılımı ve donanımıyla Türk mühendisler tarafından geliştirilen Natilon.
bu platformlardan sadece bazıları. Bu platformlarla ilgili detaylı bilgileri yakında sitemizde bulabileceksiniz.
IoT Teknolosinin Getirdiği Riskler
IoT platformları ve cihazları doğaları gereği insanlar hakkında çok miktarda mahrem bilgiyi depoluyor ve işliyor. Yeterli önlem alınmazsa bu bilgiler kötü niyetli yazılımcıların eline geçtiğinde felaket senaryoları ile karşı karşıya kalınabilir. Bu felaket senaryosundan kastımız evinizin ışıklarının kontrolünüz dışında mor renge dönüşmesi değil tabi ki. Geçtiğimiz yıllarda yüzbinlerce IoT cihazının kontrolünü ele geçiren hackerlar, bu cihazlar üzerinden saldırılar gerçekleştirerek devlet kurumlarından, hastanelere kadar birçok sitemi iş yapamaz hale getirmişlerdi. Bu nedenle kullanılacak cihazın ve platformun güvenliğinden emin olmanız gerekiyor. Ayrıca siber güvenlik alanındaki best-practise’lerin takip edilmesi bu konuda sorun yaşama olasılığınızı da azaltacaktır.
Sonuç
IoT teknolojisi tüm hayatımıza etki edecek, vazgeçilmez bir kavram haline geliyor. Bu teknolojinin faydalarını ve risklerini iyi analiz ederek, günlük hayatımızda ve işimizde maksimum fayda sağlanacak şekilde senaryolar oluşturmalı ve bu sistemlerin bakım ve güncellemelerine de önem vermeliyiz. Doğru bir şekilde kullanıldığında rutin olarak ilgilenmeniz gereken pek çok iş, IoT sayesinde bir senaryo dahilinde otomatik olarak hallolur. Komplike ve gereksiz eklemeler ve yanlış senaryolarla ise kendinizi teknolojik bir kargaşanın içinde bulabilirsiniz.
IoT konusundaki gelişmeleri tek bir makaleye sığdırmak gerçekten imkansız. Bu konuda daha yazacağımız çok var. Önümüzdeki günlerde bu konuda daha fazla içerikle karşınızda olacağız.